IMPACT2030 ZİRVESİ’NDEN NOTLAR

Arzu Pınar Demirel Headline Diversity Kurucusu IMPACT2030 Bölgesel Sesi

IMPACT2030 ZİRVESİ’NDEN NOTLAR

IMPACT2030‘un çalışan gönüllülüğüyle ilgili zirvesi, Eylül ayında, Birleşmiş Milletler’in New York’taki Genel Merkezi’nde düzenlendi. Birleşmiş Milletler’in dahil olduğu IMPACT2030, özel sektör liderliğinde ilerleyen, çalışan gönüllülüğünün küresel hedefler  doğrultusunda olmasını amaçlayan bir girişim. Ben de Headline’daki işimle beraber, IMPACT2030 Bölgesel Sesi görevini de yürütüyorum. Türkiye’de IMPACT2030’u yeni duyurmaya başladık, ancak bu girişime global olarak katılmış olan IBM, DP World, UPS gibi uluslararası firmalar,  Türkiye’de çalışan gönüllülüğü çalışmalarında bulunuyor. Dünyada 60 şirket IMPACT2030’a katılarak, en önemli sermayesi olan insan kaynağını, becerilerini kullanabilecekleri projeler, probono programlar veya sosyal fayda odaklı gönüllülük çalışmalarıyla, küresel hedeflere doğru yönlendirdi.
Zirvede dünyanın bu öncü ve sosyal duyarlı şirketlerinin üst düzey yetkilileri deneyimlerini paylaştılar. Ayrıca çalışan gönüllülüğünün önde gelen isimleri, Birleşmiş Milletler yöneticileri de konuşmacı olarak 3 gün süren zirvede sahnedeydiler. Tata CS, SAP, İspanyol enerji şirketi Iberdrola’ya Yenilikçilik Ödülü de verilen zirvenin özeti detaylı bir şekilde PWC tarafından yayınlayacak. Özel sektör kuruluşları için, bu alanda Birleşmiş Milletler’de ödül almak çok itibarlı. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’den de şirketlerin, dünyaya örnek çalışmalarıyla ödüllendirilmeleri en büyük dileğim. O zamana kadar gönüllülüğün, hem çalışanların motivasyonu ve  bağlılığa olan etkisi, hem de topluma ve itibara katkısı hakkında farkındalık oluşturmaksa bizim görevimiz. Zirveden beni etkileyen bazı paylaşımları, verileri, sözleri, çalışmalarınızda sizlere ilham vermesi dileğiyle kısa kısa paylaşıyorum.

Sosyal Amaç Ömre Ömür Katıyor

Zirvede gönüllülük projelerine katılan çalışanların davranış,  verimlilik ve şirkete olan bağlılıklarının olumlu yönde değiştiğine yönelik bilgi verildi. Voluntare Araştırması sonuçlarını paylaşarak, sosyal bir amaç için yapılan çalışmaların sağlığa, mutluluğa, özgüvene de pozitif etkisi olduğunu söyledi. Gönülü çalışmalara katılanlarda strese yol açan kortizol hormonunun düşmesi de dikkat çekici. Bu durum orta ve uzun vadede sağlık üzerinde kalıcı etki bırakıyor. Bağışıklık sistemi güçlenirken, kronik ağrılar, tükenmişlik sendromu, depresyon riski gibi olumsuzluklarda azalma gözleniyor.
Alice Korngold  Kar Amaçlı Olmayan Liderlik Araştırması sonuçlarını paylaşarak, bu çalışmalara katılan çalışanların çeşitlilik ve kapsayıcılık yönünde de ilerleme kaydettiklerini belirtti. Araştırma sonuçlarını öğrenmek isterseniz, raporun linki: betterworldleadership.com
Bizlerle paylaşılan bir başka araştırma da Birleşmiş Milletler’in Dünya Gönüllülük Raporu oldu. Raporun linki: unv.org/swvr
Zirvede konuşma yapan Birleşmiş Milletler  Gönüllüleri Koordinatörü Olivier Adam, ”2030 Ajandası için birlikte çalışırsak, insanlar çözümün bir parçası olmayı isteyecek ve bekleyecek. Böylece geri dönüş çok daha büyük olacak ve insanların kendi geleceklerini gönüllülük aracılığıyla şekillendirmelerine olanak tanıyan koşulları oluşturabileceğiz.” dedi.

Gönüllülüğü ”Yardım Etmekten” ”Birbirimize Ait Olma” seviyesine taşımak için 12 yılımız var

diyen Chris Jarvis, 2030 hedefine dikkat çekti. 2030, eğer şimdi, hep birlikte yola çıkarsak, dünyanın en önemli üç sorununu çözebileceğimiz yıl olarak belirlendi. Amaç; aşırı yoksulluğu sona erdirmek,  eşitsizliklik ve adaletsizlikle mücadele ve iklim değişikliğini düzeltmek. Birleşmiş Milletler üyesi olan tüm ülkeler küresel hedeflerin altına imza attılar. Ancak bu sorumluluk sadece devletlerin, hükümetlerin değil, hepimizin. Tüm zirve boyunca hemen hemen herkesin değindiği ”işbirliği” ile birlikte ilerleyebiliriz. Çalışan gönüllülüğü, özel sektörün de küresel hedeflerin çözümüne katılımına olanak sağlıyor. Üstelik gönüllülük, aynı zamanda önemli bir kişisel dönüşüm ve liderlik gelişim aracı olarak da kullanılabiliyor.  Chris Jarvis’e göre; insanların kendilerinden verebilecekleri koşulları yaratırsak, psikolojik, inançsal ve davranışsal değişimin tekerleğini de döndürmüş oluyoruz. Çalışan gönüllüğüyle farkında olmadığımız önyargıların da üstesinden gelebiliyoruz.
Zirve boyunca Johnson&Johnson, GSK İlaç, Dow Kimya, SAP, Pfizer, Tata CS gibi çeşitli şirketlerin yöneticileri çalışan gönüllülüğü deneyimlerini paylaştılar. Ayrıca online gönüllülükten, blockchain kullanılarak, dünya çapında hem finansal sermaye, hem de gönüllü insan kaynağını Kolombiya’ya çeken projeye kadar çeşitli vakalar paylaşıldı. Kolombiya’dan Hollanda’ya Çalışan Gönüllülüğü yazımda, bazı örneklere yer verdim.
Dow Kapsayıcılık Başkanı Karen S. Carter çeşitlilik&kapsayıcılık, çalışan gönüllülüğü gibi çalışmaların artık ”yapılırsa iyi olur” değil, bir şirket için ”olmazsa olmazlar” arasında yer almaya başladığını belirtti.  ”2018’de bir şirketi değerli kılan nedir” sorusuysa çok çarpıcıydı. Yatırımcıların, şirketlerin toplumsal etkisini değerlendirdiğini duymak da etkileyiciydi. Ölçümleme ve metriksler konusunda birden fazla oturum düzenlendi. 2. gün düzenlenen atölyelerde, katılımcılar kendi aramızda da görüşlerimizi paylaşma fırsatı bulduk. ”Datalar mı, hikayeler mi?” konusunu aramızda konuştuk. Ölçümleme çok önemli. Nasdaq Global Sürdürülebilirlik Başkanı Evan Harvey‘in dediği gibi ”data kapıyı açar”.  Tata Danışmanlık Hizmetleri Çalışan Gücü Verimliliği Başkanı Balaji Ganapathy‘nin dikkat çektiği gibi de, ”hikayeler” bağ kurar. Biz kurumsal çalışanlar bazen datalara, metrikslere  fazlasıyla odaklanabiliyoruz. Oysa hikayeler, yaşanmışlıklar insanı konunun içine hemen çekiyor, akılda kalıyor. Gönüllülük de birebir ”insanla” ilgili. Bazen bir gönüllülük projesinin başarısını, kaç kişinin katıldığı, kaç kişiye ulaşıldığı gibi rakamsal verilerle değerlendirmek doğru sonuç vermeyebilir. Birinin kalbine dokunmak, bir sorunu çözmek ve unutulmaz, dönüştürücü bir deneyimin parçası olmak da çok değerlidir.
Birleşmiş Milletler’de, IMPACT2030 Zirvesi’ne katılmak, yıl boyunca Internet üzerinden sürekli toplantılar yaptığımız diğer Bölgesel Seslerle yüz yüze tanışma fırsatını bulmak ve bu deneyimin bir parçası olmak da benim için çok değerliydi. Türkiye’deki işlerimi aksatmamak için, her sabah 3’te kalkarak, saat farkından da istifade edip, 7’ye kadar e-postaları cevaplamak, sonra zirve için yola çıkıp, 3 gün boyunca çok yoğun bir programı takip etmek oldukça yorucu olsa da. Ancak öğretici, ilham verici ve unutulmazdı.
Arzu Pınar Demirel
Headline Kurucusu
IMPACT2030 Bölgesel Sesi

Leave a comment