OTİZMLİ BİREYLER İŞ GÜCÜNDE

OTİZMLİ BİREYLER İŞ GÜCÜNDE

Dünyada iş gücünde nöroçeşitliliğin gücünden faydalanan şirketler artıyor. Ancak ülkemizde örneğin otizmli bireylerin istihdamı yüzde 1'in altında. Bu oran İngiltere'de yüzde 23, ABD'de ise yüzde 15. Ülkemizde bu konunun öncülerinden, Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker'den Otizmli Bireyler İş Gücünde istihdam modeli ile ilgili röportaj yaptık. İş gücünde nöroçeşitliliğin artması ve pek çok şirkete ilham vermesini dileriz.

Otizmli gençlerin iş hayatına katılmasını desteklediğiniz için öncelikle sizi tebrik ederiz. ”Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modeliniz ile ilgili bilgi verir misiniz?

“Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modelinin çalışmalarına, Fransız Andros firmasıyla kurduğumuz ortaklığın ardından başladık. Andros Group’un Eker’den Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Jean Francois Dufresne, otizmli oğlu Luc’un geleceği ile ilgili kaygı duyduğu için çözüm yolu olarak bu modeli hayata geçirmiş. Andros firmasının otizmli gençler için uyguladığı proje, bize de ilham verdi. Tohum Otizm Vakfı ile birlikte Fransa’daki modeli inceleyerek harekete geçtik. Altı yıldır Tohum Otizm Vakfı danışmanlığında sürdürdüğümüz “Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modelimiz, otizmli bireylere ve ailelere umut veren, iyilikleri çoğaltan örnek bir proje haline geldi. “Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modelimizle; otizmli yetişkinlerin bir fabrika ortamında uygun koşullar sağlandığında ve doğru yöntemlerle uyum süreçleri tamamlandığında iş koçlarının desteği ile çalışabileceklerini göstermeyi amaçlıyoruz. “Otizmli Bireyler İş Gücünde”, bu alanda hayata geçirilmiş ilk sürdürülebilir destekli istihdam modeli oldu. Otizmli bireyin ihtiyaç duyduğu desteğin iş koçları tarafından sistematik bir şekilde sağlanması, iş modelimizi sürdürülebilir kılıyor.

Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker

Şirketinizde kaç otizmli birey çalışıyor? Hangi bölümlerde çalışıyorlar?

2018 yılında 2 otizmli personel ile başlayan yolculuğumuz, 2023 yılında 12 çalışana ulaştı. 11 otizmli çalışanımız Bursa Mustafakemalpaşa’daki fabrikamızda paketleme, ambalaj ayıklama alanında çalışıyor. 1 çalışanımız ise veri giriş sorumlusu olarak yine Bursa’daki depomuzda görev yapıyor.

Nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? 

“Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modelimizin aldığı geri dönüşlerden çok memnunuz. Artık daha fazla görünen ve ses getiren iş modelimizin etkisinin her yıl katlanarak artması bizi sevindiriyor. İş modeline başladığımız günden bu yana geçen altı yıl içinde, dünyadaki ve ülkemizdeki pek çok prestijli ödül organizasyonu tarafından onurlandırıldık; Kurumsal Sosyal Sorumluluk alanında göğsümüzü kabartan birincilikler elde ettik. Müşterilerimizin tepkilerini de özellikle sosyal medyadaki paylaşımlarından görebiliyoruz. “Otizmli Bireyler İş Gücünde” istihdam modeliyle birlikte Eker daha çok sevilen, toplumla olan bağını daha da kuvvetlendiren bir marka haline geldi.

İstihdam modelimizi, kamu kuruluşları ve özel sektördeki diğer firmalarla birlikte büyütmek istiyoruz. Amacımız, isteyen her kuruluşun uygulayabileceği kılavuz niteliğinde bir model oluşturmak. Eker olarak, geldiğimiz aşamada kendi bünyemizde istihdam sağlamayı planladığımız otizmli personel hedefimize ulaştık. Otizmli istihdamını yaygınlaştırmak amacıyla diğer şirketlere ve sivil toplum kuruluşlarına yol haritası eğitimleri ve danışmanlık hizmeti veriyoruz. Danışmalık verdiğimiz farklı firmalar, istihdam modelini kendi bünyelerinde uygulamaya başladı. Kamuda ise iş koçluğu konusunda düzenleme yapılması için çaba sarf ediyoruz. Bu konuda özel bir yasanın çıkmasına katkı sağlamak en önemli önceliklerimiz arasında bulunuyor. İş koçlarının eğitilmesi için başlatılan uluslararası bir eğitim programına da destek verdik. Bursa İŞKUR tarafından hayata geçirilen “Otizmli Gençlerin Üretkenliğinin Arttırılması ve İşgücü Piyasasına Geçişlerinin Desteklenmesi (OTİGED)” adlı proje, Avrupa Birliği Erasmus+ Programı kapsamında Türkiye Ulusal Ajansı tarafından finanse edildi. Türkiye, İngiltere, Fransa ve Hollanda’dan olmak üzere toplamda 4 ülkeden 7 proje ortağı destek verdi. Proje ortakları, otizm spektrum bozukluğu olan bireylerin istihdam edilmesine yönelik iş koçluğu modelinin geliştirilmesi için çalışmalar yürüttü.

Otizmli çalışanlarımızın performansını, yaptıkları işte bağımsızlaşana kadar haftalık olarak ölçümleyip verileri grafik haline getiriyoruz. Bireysel bazda çalışma verimliliklerinin her hafta arttığını görüyoruz. Bağımsızlaşma sonrasında ise veri alımına aylık olarak devam edip, performans verimliliğini izlemeye devam ediyoruz.

İş gücünde nöroçeşitliliğe yer vermeyi planlayan şirketlerle paylaşmak istediğiniz deneyimleriniz, dikkat etmelerini önereceğiniz çıkarımlarınız var mı?

Nöroçeşitlilik, beyni farklı gelişen, farklı yetenekleri ve farklı ihtiyaçları olan bireyleri niteleyen bir kavram. Bugün baktığımızda, Birkbeck University of London’dan Nancy Doyle’un yaptığı çalışmada da aktardığına göre; dünya nüfusunun yüzde 15 veya yüzde 20’sinin nöroçeşitli olduğu düşünülüyor. Bu açıdan firmalarda halihazırda milyonlarca nöroçeşitli farkında olunmadan istihdam edilirken, ihtiyaç duyulan destek sağlanmadığı durumda yüksek çalışan sirkülasyonu oranı ile karşılaşmak mümkün olabilir. Bu bakımdan; firmaların nöroçeşitliliğe değer vermesi, kapsayıcı politikalar uygulaması,

bireylerin ihtiyaç duyduğu desteği sağlaması büyük önem taşıyor. Geldiğimiz tarihsel aşamada, iş hayatında nöroçeşitlilik bilincinin rehberliğinde bireylerin yeteneklerini ön plana çıkarmak gerekiyor.

Hızla değişen dünyanın dinamikleri, yeni jenerasyonların ihtiyaç ve tercihleri, işverenlerin ve markaların iş yapış şeklini değiştiriyor. Gerek tüketicilerimiz gerek tedarikçilerimiz gerekse de çalışanlarımız, bizlerden yaşadığımızı toplumun sorunlarına çözümler üreten, sorumluluk sahibi ve sağlam değerlere sahip bir marka, kurum ve işveren olmamızı bekliyor. Tüketiciler ve çalışanlar, kurumların veya markaların değişiminde önemli rol oynuyor. Bu nedenle kapsayıcı politikalara yer vermek, markaların müşterilerin gözündeki itibarını yükseltirken çalışanların da kurumsal aidiyetini artırıyor. Çalışan markası özelliklerini kazanan markalar, yeni nesil adaylar tarafından daha çok tercih ediliyor.

Ülkemizde otizmli bireylerin yüzde 1’inden daha azı istihdam ediliyor. Ancak bu oran örneğin İngiltere’de yüzde 23, ABD’de yüzde 15. Şirketleri otizmli bireyleri istihdama teşvik için neler söylersiniz? 

Otizmli bireyleri istihdam etmenin firmalara pek çok katkısı oluyor. Öncelikle otizmliler, tipik gelişim gösteren bireylere rutin ve monoton gelen işlerde yüksek verimlilik ile çalışabiliyor. İşlerini detaylı, titiz ve sistematik bir şekilde yapıyorlar. İşlerini zamanında bitirmeye odaklanmaları, verimliliklerini daha da artırıyor. Farklı düşünme ve gözlem yetenekleriyle diğer çalışanların fark edemeyeceği detayları keşfedip işe değer katıyorlar. Otizmli bireyler için yapılan düzenlemelerin, iş yerinin tamamına yayılması diğer çalışanların da performansını artırabiliyor. Otizmli bireylerle aynı ortamda görev yapan diğer çalışanlarda, farklılıklara uyum sağlama becerisi gelişiyor. Otizmli bireyler için yapılan değişiklikler iyi yönetişim anlamında; firmaların organizasyonel esneklik, farklılıklara açık olma yeteneği ve proaktiflik kazanmasını sağlıyor. Bunların yanı sıra otizmli bireyleri istihdam etmek gibi topluma fayda sağlayan bir girişim, markaların imajını da güçlendiriyor. Kapsayıcı insan kaynakları politikalarıyla sınırları kaldıran markalar, iletişim faaliyetlerinde de öne çıkıyor.

Eker Süt Ürünleri Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker’e ropörtajı için teşekkür ederiz.

Leave a comment